04 Oca
Yayınlayan
bukaglutelab
299 Görüntüleme
VÜCUDUN MERKEZ
DİREĞİ: OMURGA
İnsan vücudu incelendiğinde belki
de en çok dikkat çeken bölgelerden biri omurgadır. Genel olarak 33, sondaki
omurların (vertebraların) bazı insanlarda farklılaşmasına bağlı olarak 34 omurdan
oluşan bu yapı, aslında bizlerin dik durmasını sağlayan ve vücudumuzda
gerçekleştirdiğimiz tüm hareketlerin temel yapısını oluşturan bir yapıdır. Tabi
ki omurganın önemi yalnızca bununla kalmaz. İçinden geçen ve vücudumuzdaki
neredeyse tüm sistemleri kontrol eden omurilik ve bu yapının korunması da
omurganın önemini bir kez daha artırmaktadır. Peki dışarıdan bakıldığında
inanılmaz şekilde kuvvetli gözüken bu kemik doku nasıl olur da sürekli sorun
çıkarır?
Çevremizde
sıklıkla bel ağrıları ya da boyun ağrıları olan kişiler görürüz. Hatta çoğu zaman
bu durum daha da ilerleyerek fıtıklaşmaya kadar varır. Ancak dikkatli
bakıldığında sırt fıtığı vakalarını boyun ve bel bölgesine oranla çok daha
küçük bir yüzde ile görürüz. Bunun nedeni ise aslında son derece basittir: Sırt
bölgesi, ön tarafta akciğerler ve kalp gibi hayati organları korumak için
dizayn edilmiş göğüs kafesinin bağlantı noktasıdır. Bu da sırt bölgesindeki
omurlarımızın diğer bölgelere oranla çok daha sağlam olmasına neden olmuştur.
Ancak bel bölgesi ve boyun bölgesine bakıldığında bu şekilde bir desteğin
olmadığı ve tüm yapının kaslar ile dik bir şekilde tutulduğu rahatlıkla
görülür. İşte tam da bu noktada kasların öneminin anlaşılması gerekir.
Omurgayı
saran kaslar bir geminin merkez direğini tutan halatlara benzer. Ne zaman bu
halatlarda bir zayıflama ya da kopma olursa direğin de sağlam kalması zorlaşır.
İnsan vücudunda da temel prensip tamamen aynıdır. Eğer omurgayı çevreleyen
kaslarda bir kuvvetsizlik meydana gelirse merkez direk olan omurgayı tutmak da
zorlanır ve zamanla tutamayarak çeşitli sorunların meydana gelmesine neden
olurlar.
Omurgamızı
destekleyici kasların zayıflaması omurların (vertebraların) birbiri üzerinde
dengeli şekilde durmasını engeller. Bu durum da omurlar arasında duran jöle
benzeri disklerin hareket etmesine ve bulundukları yerden oynamasına neden
olur. Buna en temel anlamda fıtık adını veriyoruz. Aslında tüm sistem bu kadar
basittir. Eğer direği tutan halatlarımız yeteri kadar kuvvetli değillerse o
zaman direğin sağlamlığından da söz etmemiz mümkün değildir.
Peki
bu halatlar nasıl kuvvetlendirilir? Yapılacak olan ilk şey kesinlikle nefes
mekanizmasının çok iyi bir şekilde kullanılabilmesidir. Çoğu insan gerçek
anlamda nasıl nefes alıp-vermesi gerektiğini bilmez. Çoğumuz diyafram kasının
öneminden haberdar değilizdir ve bu da aslında tüm sistemi bozup yapının
çökmesine neden olan şeydir.
Bir
diğer önemli nokta uzun süreler kaldığımız postüral durumların sürekli olarak
kontrol edilmesidir. Oturur pozisyonda başımızın aşırı öne doğru eğilmesi, bel bölgesinde
aşırı kavisin meydana gelmesi ve benzeri durumların hepsi omurganın da zamanla
pozisyonunun bozulmasına neden olur. Postüral kontrol yapılıp, günlük oturma
dizaynı da kontrol edildikten sonra ki aşama egzersiz aşamasıdır.
Özellikle
bel bölgesini destekleyici egzersizlerin kullanılması, lokal (derin) kasları
çalıştıran egzersizlerin antrenman programlarına dahil edilmesi ya da günlük
3-7 dakikalık bu şekilde egzersizlerden oluşturulan rutinlerin uygulanması
sorunların ortadan kalkmasına çok büyük bir şekilde yarar sağlayacaktır.
Yorum Yap