VÜCUDUN MERKEZ DİREĞİ: OMURGA

  
  İnsan vücudu incelendiğinde belki de en çok dikkat çeken bölgelerden biri omurgadır. Genel olarak 33, sondaki omurların (vertebraların) bazı insanlarda farklılaşmasına bağlı olarak 34 omurdan oluşan bu yapı, aslında bizlerin dik durmasını sağlayan ve vücudumuzda gerçekleştirdiğimiz tüm hareketlerin temel yapısını oluşturan bir yapıdır. Tabi ki omurganın önemi yalnızca bununla kalmaz. İçinden geçen ve vücudumuzdaki neredeyse tüm sistemleri kontrol eden omurilik ve bu yapının korunması da omurganın önemini bir kez daha artırmaktadır. Peki dışarıdan bakıldığında inanılmaz şekilde kuvvetli gözüken bu kemik doku nasıl olur da sürekli sorun çıkarır?
  Çevremizde sıklıkla bel ağrıları ya da boyun ağrıları olan kişiler görürüz. Hatta çoğu zaman bu durum daha da ilerleyerek fıtıklaşmaya kadar varır. Ancak dikkatli bakıldığında sırt fıtığı vakalarını boyun ve bel bölgesine oranla çok daha küçük bir yüzde ile görürüz. Bunun nedeni ise aslında son derece basittir: Sırt bölgesi, ön tarafta akciğerler ve kalp gibi hayati organları korumak için dizayn edilmiş göğüs kafesinin bağlantı noktasıdır. Bu da sırt bölgesindeki omurlarımızın diğer bölgelere oranla çok daha sağlam olmasına neden olmuştur. Ancak bel bölgesi ve boyun bölgesine bakıldığında bu şekilde bir desteğin olmadığı ve tüm yapının kaslar ile dik bir şekilde tutulduğu rahatlıkla görülür. İşte tam da bu noktada kasların öneminin anlaşılması gerekir.
  Omurgayı saran kaslar bir geminin merkez direğini tutan halatlara benzer. Ne zaman bu halatlarda bir zayıflama ya da kopma olursa direğin de sağlam kalması zorlaşır. İnsan vücudunda da temel prensip tamamen aynıdır. Eğer omurgayı çevreleyen kaslarda bir kuvvetsizlik meydana gelirse merkez direk olan omurgayı tutmak da zorlanır ve zamanla tutamayarak çeşitli sorunların meydana gelmesine neden olurlar.
  Omurgamızı destekleyici kasların zayıflaması omurların (vertebraların) birbiri üzerinde dengeli şekilde durmasını engeller. Bu durum da omurlar arasında duran jöle benzeri disklerin hareket etmesine ve bulundukları yerden oynamasına neden olur. Buna en temel anlamda fıtık adını veriyoruz. Aslında tüm sistem bu kadar basittir. Eğer direği tutan halatlarımız yeteri kadar kuvvetli değillerse o zaman direğin sağlamlığından da söz etmemiz mümkün değildir.
  Peki bu halatlar nasıl kuvvetlendirilir? Yapılacak olan ilk şey kesinlikle nefes mekanizmasının çok iyi bir şekilde kullanılabilmesidir. Çoğu insan gerçek anlamda nasıl nefes alıp-vermesi gerektiğini bilmez. Çoğumuz diyafram kasının öneminden haberdar değilizdir ve bu da aslında tüm sistemi bozup yapının çökmesine neden olan şeydir.
  Bir diğer önemli nokta uzun süreler kaldığımız postüral durumların sürekli olarak kontrol edilmesidir. Oturur pozisyonda başımızın aşırı öne doğru eğilmesi, bel bölgesinde aşırı kavisin meydana gelmesi ve benzeri durumların hepsi omurganın da zamanla pozisyonunun bozulmasına neden olur. Postüral kontrol yapılıp, günlük oturma dizaynı da kontrol edildikten sonra ki aşama egzersiz aşamasıdır.

 Özellikle bel bölgesini destekleyici egzersizlerin kullanılması, lokal (derin) kasları çalıştıran egzersizlerin antrenman programlarına dahil edilmesi ya da günlük 3-7 dakikalık bu şekilde egzersizlerden oluşturulan rutinlerin uygulanması sorunların ortadan kalkmasına çok büyük bir şekilde yarar sağlayacaktır.