31 Ara

Yayınlayan
0 Yorumlar
306 Görüntüleme
Herhangi bir hareket modelinin
kullanılabilmesi için öncelikli olarak beyin tarafından öğrenilmesi gerekir. Bu
durum diğer tüm öğrenme süreçleri ile benzerlik göstermektedir ve insan vücudu
dünyaya geldiği anda çeşitli yazılımlara sahip olarak donatılmıştır. Her
birimiz doğduğumuzda tamamen fonksiyonel şekilde doğarız. Yeterli hareketliliğe
sahibizdir, zamanla yeterli dengeye ve stabiliteye sahip oluruz, kuvvetleniriz,
ayağa kalkarız ve ağırlık kaldırmayı ya da bir yüke karşı direnç oluşturmayı
öğreniriz. Bu nedenle sahip olduğumuz bu yazılımı korumak ya da zarar gören
kısımlarını tekrardan dizayn edip, insan vücuduna yeniden hareket etmeyi
öğretmek yaşadığımız pek çok ağrı ve sorunun da çözümünü oluşturmaktadır.
Beyin,
konu hareketler olduğu zaman bir yağmur ormanı gibidir. Nasıl ki bir ormanın
içinde patikalar yokken ilerlemek zorsa beyin için de görmediği, öğrenmediği
hareket modellerini uygulayabilmek son derece zordur. Ancak yine orman
örneğinde olduğu gibi eğer beyin çeşitli hareket modellerini öğrenmeye ve
görmeye başlarsa ormanda da yavaşça patikalar oluşmaya başlar. Her bir patika,
üzerinden geçildikçe daha belirgin bir hal almaya başlar ve bu patikalar
belirginleşerek belirgin yollar olurlar. Bu sayede de bizler hareket
modellerini öğrenir, geliştirir ve yaşantımıza devam ederiz. Tüm antrenman
prosesisin temelinde de bu ilke vardır.
Tabi
ki hareketleri öğrenmek bir basamaklamadır ve bu süreçte her bir basamak
kademeli olarak öğrenilmeli, geliştirilmeli ve inşa edilmelidir. Öncelikli
olarak eklemlerimiz istediğimiz hareket modellerini uygulamak için yeterli
stabiliteye ya da hareketliliğe sahip mi? Herhangi bir ağrımız var mı?
Eklemlerimiz hareketlerimiz sırasında bize sorun çıkarıyor mu gibi soruların
yanıtlarının alınması gerekir çünkü bizler tüm hareketlerimizi eklemlerin
çevrelerinde gerçekleştiririz.
Her
birimizin çeşitli antrenman istekleri vardır. Kimimiz daha fazla kas kütlesi
isterken kimimiz yağ oranını azaltmak, başkaları ise uzun mesafe koşmak ya da
yüzmek isteyebilir. Amacınız ne olursa olsun bilinmesi gereken en önemli şey
tüm antrenman prosesinin ve hedeflerinin temelinde doğru hareket etmek vardır
ve doğru hareket edebilmek için öncelikli olarak hareket etmeyi “öğrenmek”
gerekir.
Bu
öğrenme süreci ile ilgili en iyi örnek bebeklerdir. Bebeklerin gelişimsel
yapısını incelediğinizde önce sırt üstü olarak yattıklarını, sonra kol ve
bacaklarını yukarı kaldırabildiklerini, yuvarlanabildiklerini, emeklediklerini
ve yavaş yavaş ayağa kalkarak yürüyebildiklerini, koşabildiklerini hatta ilerledikçe
sıçramalar yapabildiklerini görürsünüz. Aynı “yazılım” aslında hepimizde
yüklüdür. Yalnızca bizler kullanmadığımız ya da yanlış kullandığımız için bu
yapıları ve hareketleri unuturuz.
Tüm
öğrenme süreci de aslında bu şekilde zeminden başlar ve yukarı doğru devam
eder. Bizler doğru bir şekilde şınav (push up) yapabiliyor muyuz? Bebeklerde
olduğu gibi squat gerçekleştirebiliyor muyuz? Bir şeyleri itebiliyor ya da
çekebiliyor muyuz? Tüm bu soruların yanıtları ise tamamen hareket etmenin
öğrenilmesi ile mümkün.
Yorum Yap