Herhangi bir hareket modelinin kullanılabilmesi için öncelikli olarak beyin tarafından öğrenilmesi gerekir. Bu durum diğer tüm öğrenme süreçleri ile benzerlik göstermektedir ve insan vücudu dünyaya geldiği anda çeşitli yazılımlara sahip olarak donatılmıştır. Her birimiz doğduğumuzda tamamen fonksiyonel şekilde doğarız. Yeterli hareketliliğe sahibizdir, zamanla yeterli dengeye ve stabiliteye sahip oluruz, kuvvetleniriz, ayağa kalkarız ve ağırlık kaldırmayı ya da bir yüke karşı direnç oluşturmayı öğreniriz. Bu nedenle sahip olduğumuz bu yazılımı korumak ya da zarar gören kısımlarını tekrardan dizayn edip, insan vücuduna yeniden hareket etmeyi öğretmek yaşadığımız pek çok ağrı ve sorunun da çözümünü oluşturmaktadır.
  Beyin, konu hareketler olduğu zaman bir yağmur ormanı gibidir. Nasıl ki bir ormanın içinde patikalar yokken ilerlemek zorsa beyin için de görmediği, öğrenmediği hareket modellerini uygulayabilmek son derece zordur. Ancak yine orman örneğinde olduğu gibi eğer beyin çeşitli hareket modellerini öğrenmeye ve görmeye başlarsa ormanda da yavaşça patikalar oluşmaya başlar. Her bir patika, üzerinden geçildikçe daha belirgin bir hal almaya başlar ve bu patikalar belirginleşerek belirgin yollar olurlar. Bu sayede de bizler hareket modellerini öğrenir, geliştirir ve yaşantımıza devam ederiz. Tüm antrenman prosesisin temelinde de bu ilke vardır.
    Tabi ki hareketleri öğrenmek bir basamaklamadır ve bu süreçte her bir basamak kademeli olarak öğrenilmeli, geliştirilmeli ve inşa edilmelidir. Öncelikli olarak eklemlerimiz istediğimiz hareket modellerini uygulamak için yeterli stabiliteye ya da hareketliliğe sahip mi? Herhangi bir ağrımız var mı? Eklemlerimiz hareketlerimiz sırasında bize sorun çıkarıyor mu gibi soruların yanıtlarının alınması gerekir çünkü bizler tüm hareketlerimizi eklemlerin çevrelerinde gerçekleştiririz.

 Her birimizin çeşitli antrenman istekleri vardır. Kimimiz daha fazla kas kütlesi isterken kimimiz yağ oranını azaltmak, başkaları ise uzun mesafe koşmak ya da yüzmek isteyebilir. Amacınız ne olursa olsun bilinmesi gereken en önemli şey tüm antrenman prosesinin ve hedeflerinin temelinde doğru hareket etmek vardır ve doğru hareket edebilmek için öncelikli olarak hareket etmeyi “öğrenmek” gerekir.
  Bu öğrenme süreci ile ilgili en iyi örnek bebeklerdir. Bebeklerin gelişimsel yapısını incelediğinizde önce sırt üstü olarak yattıklarını, sonra kol ve bacaklarını yukarı kaldırabildiklerini, yuvarlanabildiklerini, emeklediklerini ve yavaş yavaş ayağa kalkarak yürüyebildiklerini, koşabildiklerini hatta ilerledikçe sıçramalar yapabildiklerini görürsünüz. Aynı “yazılım” aslında hepimizde yüklüdür. Yalnızca bizler kullanmadığımız ya da yanlış kullandığımız için bu yapıları ve hareketleri unuturuz.

              Tüm öğrenme süreci de aslında bu şekilde zeminden başlar ve yukarı doğru devam eder. Bizler doğru bir şekilde şınav (push up) yapabiliyor muyuz? Bebeklerde olduğu gibi squat gerçekleştirebiliyor muyuz? Bir şeyleri itebiliyor ya da çekebiliyor muyuz? Tüm bu soruların yanıtları ise tamamen hareket etmenin öğrenilmesi ile mümkün.